Milli Tarım Projesi içinde uygulanacak projeler, desteklemeler ve çalışmalar belirlendi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığın 2017 bütçe görüşmelerinde Milli Tarım Projesi'nin detaylarını anlattı. Havza bazlı destekleme modelinin getirdiği yenilikler başta olmak üzere işte başlıklar halinde Milli Tarım Projesinin detayları.
MİLLİ TARIM PROJESİ'NİN AMACI
Milli Tarım Projesi, altyapısı detaylı çalışmalarla hazırlanarak, başta Bölgesel Ortak Akıl Toplantıları olmak üzere sektöre yönelik diğer toplantı ve değerlendirmeler neticesinde şekillenmiştir. Bu kapsamda; bitkisel ve hayvansal potansiyelimiz, mevcut üretim durumu ve dış ticaret boyutu öncelikli olarak ele alınmış ve atılacak adımlar somut olarak belirlenmiştir.
Milli Tarım Projesi gıda güvenliğimizi garanti altına almayı temel alan bir projedir. Proje kapsamında; yapısal sorunların giderilmesi, planlı, bilinçli ve yeterli üretime geçilmesi, üretim-fiyat aralığındaki dalgalanmaların en aza indirilmesi, üretici gelirlerinin artırılması, tarımsal ithalatın azaltılarak ihracatımızın ve tarımsal hasılamızın artırılması bu projenin temel hedeflerindendir.
Milli Tarım Projesi içerisinde bitkisel üretim ve hayvancılık alanında üreticilerimize sağlanan desteklerde önemli düzenlemeler yapılmış ve ürünler en uygun üretimin olduğu bölgelerde destekleme kapsamına alınmıştır.
Milli Tarım Projesi içinde uygulanacak projeler, desteklemeler ve çalışmalar belirlenmiştir.
Havza Bazlı Tarımsal Üretimi Destekleme Modeli
Tarımsal Desteklerde Havza Bazlı Modele geçiş sağlanmıştır. Verimin esas alındığı yeni model ile çok daha rasyonel bir üretim sağlanması, kalitenin artırılması ve etkin üretim planlaması hedeflenmektedir.
Havza Bazlı Tarımsal Üretimi Destekleme Modelinde tarımsal faaliyet yapılan her ilçe bir tarım havzası olarak kabul edilmiş ve 941 tarım havzası belirlenmiştir. 2017 yılında uygulamaya geçecek sistemin altyapısı tamamlanmış ve uygulamaya hazır hale gelmiştir.
Havza bazlı model hem çiftçilerimize hem de tarımsal üretime birçok yeniliği ve kolaylığı yanında getirmektedir. Bu sistemin önceki sitemden farkı ve iyileştirilmiş yönleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Havza Bazlı Destekleme Modelinin Getirdiği Yenilikler
Tüm ayrıntılar hesaplanarak belirlenen havzalarda hangi ürünlerin ekilebileceği ve destekleneceği tespit edilmiştir.
Bu kapsamda; stratejik ve arz açığı olan ürünlerin yerli üretimle karşılanması, ithalatın azaltılması, ihracatımızın artırılması, sağlıklı beslenmenin özendirilmesi, hayvansal üretimin geliştirilmesi ve üretici-tüketici fiyatları arasındaki dalgalanmaların en aza indirilmesi gibi hususlar göz önüne alınmıştır. Bu çerçevede 941 havzada 19 ürün destekleme kapsamına alınmıştır. Stratejik açıdan önemli olan buğday ve yem bitkileri tüm havzalarda desteklenecektir.
Havza Bazında Desteklenecek Ürünler
Su kısıtı olan yerlerde az su tüketen bitkiler belirlenecek ve bu ürünleri yetiştirenlere ilave destek verilecektir. Böylece suyu az olan bölgelerde suyu çok tüketen ürünlerin üretimi önlenecek ve su kaynaklarımızın etkin kullanımı sağlanacaktır.
Ayrıca, ekim nöbeti desteklemelerde dikkate alınacak diğer bir kriterdir. Ekim nöbeti ile her yıl aynı ürünün aynı yere ekilerek toprağın fakirleşmesi önlenecek ve bölgeye uygun farklı ürünlerin dönüşümlü üretimi ile daha verimli üretim ve toprağın korunması sağlanacaktır. Destekler de bunu sağlayacak şekilde düzenlenmiştir.
Bu sistem hem üretici hem de ülkemiz için önemli faydalar sağlayacak
Üreticiler, hangi ürünün hangi havzada desteklendiğini bilerek üretime geçecektir.
Havza bazında desteklenecek ürünler 3 yıllık açıklanacağından, çiftçiler ekeceği ürünü üretime geçemeden belirleyecektir.
Destekleme başvurusunda bürokratik işlemler azalacak, üretici tek başvuru yapacak, yılda iki ödeme ile desteğini topluca alacaktır.
Desteklemelerden faydalanan üretici sayısı ve alan miktarı artacaktır.
Üreticiler üretimden daha fazla gelir elde edecektir.
Tarımda planlı üretime geçilecek, arz-talep dengesi daha etkin oluşturulacaktır.
Tarım alanlarının daha etkin kullanılması sağlanacaktır.
Piyasaları düzenleme kuruluşu olan TMO da alımlarını havzalara göre yapacak olup, havzasında üretilmeyen ürünlerin alımı yapılmayacaktır.
Piyasalardaki fiyat dalgalanmaları en aza inmesi ve fiyat istikrarına katkı sağlanacaktır.
Tarımsal hasılada artış sağlanacaktır.
Mazot Maliyetine Yeni Destek Uygulaması
Üretimin önemli bir girdisi olan mazotta, maliyetin karşılanmasına yönelik sağladığımız destek miktarı önemli oranda artırılmaktadır.
Yeni uygulamada mazot maliyetinin %50'si destek olarak üreticilerimize ödenecektir. Mazot desteğinden, Havza Bazında Tarımsal Üretimi Destekleme Modeli kapsamında ÇKS'ye kayıtlı bütün çiftçilerimiz faydalanacaktır.
Ürün bazında mazot tüketimleri ve maliyeti her üretim sezonunda hesaplanacak olup, bu miktarın yarısı üretim yapılan alan bazında üreticilere destek olarak verilecektir.
Mazot desteğindeki bu yeni uygulama 2017 üretim sezonunda başlayacak olup, böylece üretim maliyetlerinin azaltılması ve çiftçi gelirlerinin artmasına çok önemli bir katkı sağlanacaktır.
Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli
Milli Tarım Projesinin ikici bölümünü “Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli" oluşturmaktadır. Bu model;
Artan kırmızı et talebini karşılamak,
Damızlık üretimini geliştirmek,
Meraları rasyonel kullanmak,
Hayvan hastalıklarıyla etkin mücadele etmek,
Buzağı ölümlerini önlemek,
Süt üretiminde sürdürülebilirliği sağlayarak ihracat bazlı büyümek için yeni bir bakış açısı ortaya koymaktadır.
Ülke ihtiyaçları ve potansiyeli doğrultusunda hayvancılık politikalarına yeni bir bakış açısı getirecek bu proje ile hayvancılıkta yerli ve yeterli üretim hedeflenmektedir. Hayvancılıkta Yerli Üretimi Destekleme Modeli önemli projeleri içermektedir.
Mera Hayvancılığı Yetiştirici Bölgeleri
Mera varlığı, yetiştirici kültürü ve iklim yapısına uygun olan 30 il mera hayvancılığı yetiştirici bölgesi olarak belirlenmiştir. İllerin tespitinde; mera potansiyeli, hayvan varlığı, yetiştirici kültürü, yağış rejimi, iklim verileri dikkate alınmıştır.
Bu illerimiz Ülkemizdeki toplam mera varlığının %56'sını, büyükbaş hayvan varlığımızın %36'sını oluşturmaktadır.
MERA HAYVANCILIĞI YETİŞTİRİCİ BÖLGELERİ
Proje kapsamında yapılacak çalışmalar şu şekildedir;
Meralarımız, hayvancılık yapmak ve ıslah etmek şartıyla uzun süreli kiraya verilecektir.
Et sığırcılığına uygun 200 başa kadar düve alımına %30 hibe verilecektir.
Programı aşıları yapılmış 4 aylık her buzağı için 750 TL destek verilecektir.
Damızlık Düve Üretim Merkezleri Kurulması Projesi
Proje kapsamında, 32 ilimizde en az 500 baş kapasiteli damızlık gebe düve üretim merkezleri kurulacaktır.
İllerin tespitinde; damızlık hayvan sayısı, çiftçi örgütlerinin kurumsal kapasitesi, hayvan sağlığı ve hastalıklarla mücadele etkinliği, damızlık sığır ihtiyacı dikkate alınmıştır.
DAMIZLIK DÜVE ÜRETİM MERKEZLERİ
Proje kapsamında yapılacak çalışmalar şu şekildedir;
Ahır yapımına, alet-ekipman alımına ve damızlık hayvana %50 hibe verilecektir.
Damızlık ihtiyacı bu merkezlerden temin edilecektir.
Damızlık Koç-Teke Üretim Merkezleri Kurulması Projesi
Proje ile 26 İlde en az 500 baş kapasiteli Damızlık Koç-Teke Üretim Merkezleri kurulacaktır.
İllerin tespitinde; ırk dağılımı, ülke ihtiyacı, iklim verileri, mera varlığı, yetiştirici kültürü, hayvan sayısı, ıslah çalışmaları ve çiftçi örgütleri dikkate alınmıştır.
DAMIZLIK KOÇ-TEKE ÜRETİM MERKEZLERİ
Proje kapsamında yapılacak çalışmalar şu şekildedir;
Ağıl yapımına, alet-ekipman alımına ve damızlık hayvana %50 hibe verilecektir.
Küçükbaşta damızlık ihtiyacı bu merkezlerden temin edilecektir.
Damızlık Manda Üretim Merkezleri Kurulması Projesi
Proje ile 11 İlde en az 150 baş kapasiteli Damızlık Manda Üretim Merkezleri kurulacaktır. İllerin tespitinde; ülke ihtiyacı, yetiştirici kültürü, hayvan sayısı, ıslah çalışmaları, çiftçi örgütleri dikkate alınmıştır.
DAMIZLIK MANDA ÜRETİM MERKEZLERİ
Proje kapsamında yapılacak çalışmalar şu şekildedir;
Ahır yapımına, alet-ekipman alımına ve damızlık hayvana %50 hibe verilecektir.
Mandacılıkta damızlık ihtiyacı bu merkezlerden temin edilecektir.
Hastalıktan Ari Bölgelerin Genişletilmesi Projesi
Trakya Bölgesinde elde edilen aşılı arilik statüsü genişletilecektir. Böylece Ülkesel düzeyde hayvan sağlığının korunması sağlanacaktır. Bu kapsamda;
Trakya'nın aşısız arilik statüsüne kavuşturulması,
Güney Marmara, Ege, Batı-Orta Karadeniz'in tamamı ile Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin büyük çoğunluğunun 2019 yılında aşılı arilik statüsüne ulaştırılması,
2023 yılına kadar diğer tüm bölgelerde aşılı arilik statüsünün elde edilmesi hedeflenmektedir.
Ayrıca hayvan nakillerinin sağlıklı yürütülmesi için 7 ayrı noktada hayvan dinlendirme ve kontrol merkezleri yapılacaktır.
HAYVAN HASTALIKLARINDAN ARİ BÖLGELER
Proje kapsamında;
Hastalıklardan kaynaklı ekonomik kayıplar azalacak,
Hayvancılıkta daha sağlıklı ve kaliteli üretim sağlanacak
Hayvansal ürün ihracatı artacaktır.
Hayvancılıkta Diğer Çalışmalar
Büyükşehir sınırları içindeki hayvan barınaklarından ruhsat harcı alınması uygulaması kaldırılacaktır.
Ette kesim standardı ve karkas sınıflamasına geçilecektir.
Anlık süt kayıt sistemi uygulamasına geçilecektir.