İneğin sütünü sağmaktan vazgeçerek sütünün kesilmesini sağlamaya kuruya alma denir. Günümüz süt sığırcılığı hayvancılığında en önemli konulardan bir tanesi gebe ineklerin zamanında (doğumdan iki ay önce) soğultulup kuruya alınmasıdır. Birçok işletmede bu belirtilen zaman aralığında inekler kuruya çıkarılmamakta veya ne şekilde çıkartılacağı tam olarak bilinmemektedir. Bazı üreticiler hayvanları aç bırakarak inekleri kuruya çıkarmaya çalışmakta ve yapılan bu uygulama yanlış bir karardır.
KURUYA NASIL GEÇİLİR?
Doğuma 2 ay kala kuruya geçilmelidir. Zaten bu sırada süt verimi azalmıştır. Verilen yem de bir miktar azaltılır. Böylece süt verimi daha da düşer. Doğuma 65-70 gün kala günde 2 kez yapılan sağım günde bire indirilir. Birkaç gün böyle gider, sonra iki günde bire indirilir ve 7-10 gün sonunda sağım tamamen durdurulur. Memede kalan süt koyulaşır ve memede bir şişkinlik görülebilir. Bu durum zamanla kaybolur ve doğuma kadar hiç sağım yapılmaz. Hayvanları kuruya çıkarmanın faydaları şu şekilde özetlenebilir.
* 10 ay sürekli sağılan hayvan yorulmuştur. Süt yapan organların dinlenmesi gerekir.
* İnek yediği yemi süt verimi yerine karnındaki yavrunun gelişmesine kullanmış olur.
* Sürekli sağım nedeniyle kaybettiği mineral maddeler vücudunda tekrar biriktirmek için zaman verilmiş olur.
* Uzun süren sağım nedeniyle vücut yapısı bozulmuştur. Dinlenme döneminde vücut yapısı düzelerek normal doğum yapmaya imkân verir.
* Kuru dönem geçiren ineklerin, sonraki sağım döneminde daha çok süt verdikleri görülmektedir.
KURU DÖNEMDE BESLENME
İneklerde kuru dönemi ikiye ayırmak gereklidir: Birincisi, kuruya ayrıldıktan doğuma iki üç hafta kalana kadar geçen erken dönemdir. İkincisi ise doğumdan iki üç hafta önceki geç kuru dönemdir.
Hayvanlar kuruya çıktıktan sonraki birinci dönemde bol kaba yemle beslenmelidir. Bu besleme programı kuru dönemin son 20 gününe kadar devam ettirilmelidir. Eğer işletmede kaliteli kaba yemler varsa (kuru yonca ve silaj gibi) bu dönemde 3-4 kg'dan fazla kesif yem verilmemelidir. Kurudaki ineklere fazla miktarda silaj ve posa gibi kaba yemler verilirse, midelerde, yer değiştirme veya burulma görülebilir. Bu nedenle kuru dönemde kuru kaba yemler verilmeli, hacimli kaba yemlerden kaçınılmalıdır.
Kuru dönemin birinci kısmındaki besleme hayvanın durumuna yani kondisyonuna göre ayarlanır. Eğer hayvan zayıf ise biraz daha kuvvetli, durumu iyi ise zayıf beslenmelidir. Bu dönemde ilave vitamin ve mineral takviyesi çok önemlidir. Bu dönemde en önemli şey hayvanın yağlandırılmamasıdır. Eğer yağlanma başladığı fark edilirse yemleme programı değiştirilip hayvan zayıflatılmalıdır. Aksi halde aşırı yağlanma, doğum zorlukları ve metabolizma dengesinin bozulmasından kaynaklanan hastalıklara sebep olabilir. Yaşlı ineklerde yağlanma rahat çabuk ortaya çıkmaktadır. Kuru dönemdeki beslemede yaşlı ineklere daha çok dikkat etmek gerekmektedir. Kuru dönemin başlangıç kısmında az kesif yem verilmesinin yanı sıra hayvanların vitamin, mineral ve iz mineral yönünden takviye edilmeleri gerekir. Bunu yapabilmek için bu dönemdeki beslemede ineklere katkı maddeleri yedirilmelidir.
Kuru dönemin ikinci kısmı, yani doğuma 2–3 hafta kaldığı sürede ise tam tersine bir besleme uygulanmalıdır. Bu dönemde inekler bol kesif yemle beslenmeli ve doğumla başlayacak yüksek süt verimi dönemi için hazırlanmalıdır. yem her gün 0.5 kg artırılarak günde 8-10 kg. yani, canlı ağırlığının %1-1.5'na kadar çıkarılır. Hatta çok yüksek verimli olduğu bilinen hayvanlarda bu miktar daha da arttırılabilir. Bu tip hayvanlara alıştırarak yiyebildiği kadar kesif yem verilebilir. Bunun başlıca iki yararı vardır: Doğum öncesi yüksek oranda kesif yem yemeğe alışan hayvanın işkembesi yüksek kesif yem tüketimine uygun hale gelmiştir. Doğumdan sonra başlayacak yüksek süt verimi nedeni ile verilmesi gereken çok miktardaki kesif yeme g